Sanat dünyası, İstanbul'da yeniden canlanacakken, ülkemizin kıymetli sanatçıları da eserlerini sanatseverlerle buluşturmak için sabırsızlanıyor. İnsan kaynakları yöneticiliğinden sanata geçiş hikayesiyle dikkat çeken Berna Gencebay, mitolojik temalar içeren iki yağlı boya eseri ile 22-28 Şubat tarihleri arasında LEGENDS OF İSTANBUL (İstanbul’un Efsaneleri) sergisine katılacak. Ortaköy'deki Tarihi Hüsrev Kethüda Hamamı'nda düzenlenecek olan bu uluslararası görsel sanatlar etkinliğinde, soyut ve empresyonist tarzdaki resimleri doğanın muhteşem manzaralarıyla birleşecek şekilde sanatseverlerin beğenisine sunulacak.
Mitolojiden doğa güzelliklerine bir yolculuk
Berna Gencebay, mitolojik figürlerden ve doğanın ilham verici detaylarından esinlendiği "ANGELS ON SKY" ve "MOONLIGHT ANGELS" isimli eserleriyle sanatseverlerle buluşacak. Gencebay, eserlerinde özgürlüğü ve doğanın güzelliklerini ön plana çıkardığını belirterek, “Eşim Altan Gencebay’ın benim içimde uyandırdığı duygulardan esinleniyorum. Farklı renk tonlarını kullanarak tuvallere hayat veriyorum. Günümüz dünyasında hızlı gelişmeler yaşanırken ve dijitalleşme her şeyi etkilerken, resim sanatını özendirmeye ve ilham vermeye çalışıyorum,” ifadelerini kullandı.
Gencebay’ın LEGENDS OF İSTANBUL’da sergileyeceği iki yağlı boya tablosu, doğanın görkemini mitolojik ögelerle bir araya getiriyor. Bu eserler, sanatseverleri efsanelerle dolu bir dünyanın gizemine ve doğanın büyüleyici manzarasına bir yolculuğa davet ediyor. İzleyiciler, bu eserlerle geçmişin derinliklerine yol alırken aynı zamanda insan ruhunun dinginliğini keşfetme fırsatını bulacak. Mavi denizler ve beyaz bulutlardan ilham alan fırça darbeleri, evrenin sınırsızlığını ifade ediyor. Sanat tutkunlarıyla buluşacağı 7 günlük süreçte, "ANGELS ON SKY" ve "MOONLIGHT ANGELS" ziyaretçilere daha önce hiç deneyimlemedikleri bir evren vaat ediyor.
“Gelişmeye ve üretmeye devam ediyorum”
Resim yapma arzusu olanlara tavsiyelerde bulunan Berna Gencebay, “Günümüzde dijitalleşmenin etkisiyle insanların boş zamanlarını yaratıcı hobilerle değerlendirmesi artık oldukça güç. Televizyon ve bilgisayardan uzaklaşmak, kendimize zaman ayırarak duygularımızı ifade etmek için sanata yönelmek kolaylaşmadı. Fakat teknolojiyi yararlı bir şekilde kullanmak da mümkün. Örneğin, resim tutkusunu online platformlarda bulunan eğitim videolarıyla geliştirmek iyi bir başlangıç olabilir. Ayrıca, çeşitli atölyelere katılmak, ressamlık yolunda önemli bir adım,” diye belirtti. Kendi ressamlık yolculuğunu ise şöyle ifade etti:
“Benim için resim yapmak, duygularımı sanatseverlerle dolaylı bir şekilde paylaşmanın bir yolu. Bu eyleme ayırdığımız her an kıymetlidir. Gelişim asla sona ermeyen bir süreç. Ben de aldığım eğitimle kişisel eksikliklerimi gidermeye çalışıyor ve üretmeye devam ediyorum. Hayattaki en değerli şey zaman. Gençlerimize, mavi ekranlardan uzaklaşarak kendilerini bulabilecekleri bir yaşam şekli dileğimdir.”
El sanatlarının arkasındaki emek ve özveriyi anlattı
Berna Gencebay, resim ve heykel gibi el sanatlarının ciddi bir emek ve zaman gerektirdiğini ifade ediyor. Bu sanat dallarını icra ederken, “Sanatçı olduğumu söylemek için uzun bir zaman ve özveri istemektedir. Bu konuda vaktimi en iyi şekilde değerlendiriyorum. Eşim Altan Gencebay, benim en büyük destekçim. O da sanatçı bir aileden geliyor ve müzik sektöründe bir iş insanı olarak çalıştığından dolayı, uzun çalışma saatlerimi anlamakta büyük bir destek sağlıyor. Bir eser yaratmanın zaman aldığını çok iyi biliyor. Şubat ayında katılacağım sergi için büyük bir heyecan duyuyorum. Her sergi, içimdeki bir parçayı temsil eden yeni bir yolculuk,” dedi.