AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, yaptığı açıklamalarda CHP’ye şiddetli eleştiriler yöneltti ve bu durumu parti genel merkezinde gündeme getirdi.
Çelik, CHP’nin tarih boyunca siyasette meşruiyet sağlamak için sandıkları değil, kaos ve vesayet yöntemlerini tercih ettiğini iddia ederek, "CHP, milletten onay alamadığı her dönemde iki yolu seçti. Biri, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni siyasetin içine sokarak kargaşa yaratmak, diğeri ise yargıya müdahale ederek kadrolaşma ile kriz oluşturmak. Oysa biz, artık bu tür tartışmaların geride kaldığını düşünüyoruz." dedi.
"MUHALEFETİ DEMOKRATİK DÖNÜŞÜMDEN ALIKOYUYORLAR"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’de önemli bir demokratik değişim sürecini başlattığını vurgulayan Çelik, "Cumhurbaşkanımız, muhalefetin bu dönüşüm sürecine katılmasını arzuladı. Ancak bunu bile 'muhalefeti yönlendirmek' olarak nitelendirdiler." şeklinde konuştu.
Çelik, geçmişte vesayetçi yaklaşımı benimseyen CHP’nin "Yassıada zihniyetini simgeleyen bir yapı" olduğunu aktararak, demokratik süreçlere saygı göstermeyi yavaş yavaş öğrenmeye başladıklarını belirtti.
Son olarak, AK Parti’nin oluşturduğu demokratik alan sayesinde, geçmişte eğitim hakkını engellediği başörtülü kadınları artık kendi saflarına katmak zorunda kaldığını ifade eden Çelik, "İşte bu, gerçek bir dönüşümün göstergesidir." dedi.
Ömer Çelik, açıklamalarında CHP’nin içindeki yönetimsel ve siyasi sorunları eleştirirken, "Daha önceki genel başkanları, 'helalleşme' diyordu; şimdi ise 'normalleşme' diyorlar. Bu, siyaseti belirsiz ve kayıtdışı bir duruma getirme çabasıdır." şeklinde değerlendirdi.
Çelik, CHP’nin "ciddiyetsiz" ve "yetersiz" bir siyaset anlayışına sahip olduğunu vurgulayarak, "Bu durum, CHP'nin bariz bir yönetim sorunu olduğunu gösteriyor." dedi.
"CHP, TSK KOMUTANLARINI HEDEF GÖSTERİYOR"
Çelik, CHP Genel Başkanı'nın, Türkiye’nin dış düşmanları tarafından Türk Silahlı Kuvvetleri'nin komutanlarına yönelik gerçekleştirilen saldırılara benzer bir şekilde, "komutanlarımızı isim vererek hedef almasının kabul edilemez" olduğunu belirtti. "Geçmişte bazı ülkeler, TSK'nın komutanlarına karşı kara propaganda yaparak operasyonları engellemeye çalıştılar. Bugünse benzer bir tutum CHP lideri tarafından sergileniyor." diyerek tepki gösterdi.
Çelik, özellikle Özgür Özel'in bu konudaki tutumunun "demokrasi açısından son derece yanlıştır" ifadelerini kullanarak, "Bir siyasi parti liderinin, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin komuta kademesi hakkında yorum yapmaması gerektiğini anlatmak bile üzücü." dedi.
Ömer Çelik, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
Devlet kurumlarını haksız yere, dayanaksız bir biçimde hedefleyen herkesin karşısında duracağız. Siyasi eleştirilerini sürdürmek isteyenlerin kapısı her zaman açık, ancak biz de bu eleştirilere gerekli yanıtları veririz. Türkiye’ye karşı düşmanlık besleyen ülkelerin siyasileri, TSK'nın komuta kademesini hedef almayı alışkanlık haline getirdiler ve biz her seferinde bu duruma tepki verdik. Özgür Özel, kendisini bu siyasilerle aynı safta görmek istiyorsa, bu onun tercihi. Ancak biz onun amacını çok iyi biliyoruz ve bu duruma asla izin vermeyeceğiz. Akdeniz ve Ege'deki başarılı operasyonları ve disiplini ile takdir edilen Türk Silahlı Kuvvetleri’ne de başarılar diliyoruz.
"CHP’DE 'ASKIDA TUTULAN SİYASİ AKIL' HÂLÂ INMİYOR"
Özgür Özel, Cumhur İttifakı ve Cumhurbaşkanına yönelik 'askıda vicdan' gibi bir kavramı öne sürerek eleştirilerde bulunuyor. Oysa Sayın Devlet Bahçeli, insanlar arasındaki dayanışmayı artırmayı amaçlayan çok insani bir kampanya başlattı. Cumhur İttifakı'nın tüm üyeleri, siyasi vicdanı en yüksek seviyede tutmak için çaba gösteriyor. Sayın Bahçeli'nin Kudüs ve Gazze konusundaki açıklamaları da buna örnek teşkil ediyor. Fakat 'askıda tutulan vicdan' terimiyle başka bir gündemi örtbas etmeye çalışıyorlar. CHP'de ise askıda kalan siyasi akıl, bir türlü yerini bulamıyor. Sayın Özel'in parti içindeki tartışmaları sona erdirip, artık CHP'yi yönetmeye odaklanması gerekiyor.
