Oxford Üniversitesi’nin gerçekleştirdiği bir araştırmada, İngiltere’de yaklaşık 500,000 birey incelendi. Bilim insanları, katılımcıların 22 farklı hastalık için genetik risklerini belirlemeye çalışarak, obezite ve hipertansiyon gibi yaygın sağlık sorunları üzerinde durdular. Ayrıca, bireylerin biyolojik yaşlanma hızını ölçmek için kan örneklerinden elde edilen proteinler kullanıldı.
Bu çalışma başlangıçta 164 çevresel etken üzerine yoğunlaştı. Ancak ardından bu etkenler, hem ölüm oranları hem de biyolojik yaşlanma ile ilişkili 25 temel ölçümle sınırlandırıldı. İncelenen faktörler arasında eğitim düzeyi, hane halkı geliri, istihdam durumu, uyku kalitesi, fiziksel aktivite, sigara içme alışkanlıkları, sosyal destek, zihinsel sağlık durumu, 10 yaşındaki beden ağırlığı ve annenin hamilelik döneminde sigara içip içmediği gibi öğeler yer aldı. Bu faktörlerin her biri başlangıçta erken ölüm riskinde küçük bir etkiye sahipken, yaşam boyunca bu faktörlerin bir araya gelmesi durumunda riskin arttığı keşfedildi.
Araştırma sonuçlarına göre, genetik faktörler demans, meme, prostat ve kolorektal kanserler üzerinde daha güçlü bir etkiye sahipken; akciğer, kalp ve karaciğer hastalıkları açısından çevresel etkenlerin daha baskın olduğu görülmüştür.